Emekli oldu, devlet deneyimini kitaplara yazdı

Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine yaşayan emekli Vali Yardımcısı Nevzat Sinan, hayalini kurduğu yazarlığa kitap yazarak başladı. Misyonda bulunduğu mühlet boyunca edindiği anıları kaleme alan Sinan, bu birikimlerini kitap haline getirdi.

Amasya, Denizli ve Nevşehir üzere vilayetlerde Vali Yardımcılığı yapan Nevzat Sinan, emekli olduktan sonra Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine yerleşti. Burada, yaptırdığı meskeninin bahçesinde ormanlık alan içerisinde Karadeniz’e karşı ömrünü sürdüren Sinan, misyon mühletince yaşadıklarını kaleme alarak “Salıncak” isimli kitabını yayımladı. Kitabında, yeni yetişecek kaymakamlara tavsiyelerde bulunan Sinan, akabinde Tosya’da büyük yıkıma neden olan 1943 zelzelesinde tanışan anne ve babasının kıssasını anlattığı “Depremde Aşk, Aşkta Deprem” isimli kitabını da yayımladı.

Kadın cinayetlerine de kayıtsız kalmayan Sinan, bu olayların ruhsal tarafını ele aldığı bir kitap yazdı. Ayrıyeten 11 Ağustos 2021’de Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen sel felaketini de mevzu alan bir kitap kaleme aldı. Bu yapıtında, selde hayatını kaybeden şahısların hayallerine yer verirken, sel felaketine karşı alınabilecek tedbirleri de vurguladı.

“Emekli olunca yıllardır aklımda olan mesleksel anılarımı yazdım”

45 yıl vazife yaptıktan sonra 2019 yılında Nevşehir’de Vali Yardımcısı iken emekli olduğunu belirten Nevzat Sinan, “Emekli olmadan evvel üretmek istiyordum. Hayatım boyunca daima üretken bir imal vardı. Emekli olunca boş durmak istemedim. Yıllardır aklımda olan mesleksel anılarımı yazmaya başladım. ‘Salıncak’ isimli kitabım büsbütün bu anılardan oluşuyor. Memuriyet hayatımın başından emekli olduğum güne kadar tüm anılarımı bu kitapta topladım. Müelliflik çok farklı bir his; bir kez bulaşınca kolay kolay bırakılmıyor. Bu sefer ailemin anılarını anlatan, merhum annemle babamın kıssasını anlattığım ‘Depremde Aşk, Aşkta Deprem’ adlı kitabı yazdım. 1943 Tosya sarsıntısı Kastamonu için çok büyük bir afet. Kastamonu Kalesi’nden bile kayaların düştüğü, Kuzey Anadolu Fay Sınırı’nın çöktüğü bir sarsıntıdan kelam ediyoruz. Bu zelzelede annemle babam tanışıyor, evleniyorlar. 1960 yılında ikisi de hayatını kaybedince aşk, bir diğer zelzeleye dönüşüyor. Kitabın ismi da buradan geliyor” dedi.

Sinan, daha sonra “Elvide” isimli kitabını kaleme aldığını, bu yapıtta yörede yaşamış bir bayanın öyküsünü anlattığını belirterek, “Birilerine nazaran meczup, birilerine nazaran evliya olan Elvide’nin Kurtuluş Savaşı periyoduna denk gelen hayat kıssasına yer verdim. Ona Şehit Şerife Bacı üzere bir rol verdim ve cepheye kağnıyla mermi taşıttım” diye konuştu.

“Suyun Ötesi, Romanya’dan Tosya’ya uzanan bir hikaye”

Dördüncü kitabının “Suyun Ötesi” ismini taşıdığını belirten Sinan, “Romanya’dan başlayıp Tosya’da biten bir kıssa. Osmanlı’nın son devrinde Balkanlar’da yaşayan gençlerin, İstanbul’a göçünü, eğitim, sürgün ya da siyaset üzere nedenlerle yaşadığı zorlukları anlattım. Kıssanın ana karakteri İsmail, Tosya’ya yerleşip 1920 yılında hayatını kaybediyor. Kitap, Romancaya çevriliyor ve Romanya’da yayımlanacak. Bu benim için çok büyük bir onur” dedi.

Çatalzeytin’in kendisine ilham verdiğini vurgulayan Sinan, “Karadeniz’in hem serin hem rüzgarlı hem de denizi üstten gören bir noktasını aradım. Eşimle birlikte Çatalzeytin’i çok beğendik. Deniz ayaklarımızın altında, etrafımız yemyeşil ormanlarla çevrili. Buranın yeşili ve mavisi çok farklı. Bahçemde domates, fasulye, biber yetiştiriyorum. Kışın Ankara’da yaşarken, yazın Çatalzeytin’in eserlerini tüketiyorum. Toprağın bana verdiği canlılık, yazmamı sağlıyor. Görüntüye baktığımda ilham geliyor. Kitaplarımı burada yazmak bana çok keyif veriyor” biçiminde konuştu. – KASTAMONU

About The Author

admin

See author's posts